VEREM EĞİTİMİ VE PROPAGANDA HAFTASI (03-09 OCAK)
Tüberküloz hastalığı konusunda toplumun bilgilendirilmesi ve dikkatinin çekilmesi amacıyla ülkemizde her yıl ocak ayının ilk pazar günü ile başlayan hafta “Verem Eğitimi ve Propaganda Haftası” olarak belirlenmiştir. Hafta boyunca ülke genelinde halka ve sağlık çalışanlarına yönelik eğitim ve farkındalık faaliyetleri düzenlenmektedir.
Tüberküloz (Verem) Hastalığı Nedir?
Verem; Mycobacterium tuberculosis denilen basille oluşan, tedavi edilmezse ölümle de sonlanabilen, hava yolu ile bulaşan bir hastalıktır. Verem mikrobu, güneş görmeyen ortamlarda havada uzun süre canlı kalabilir. Güneşten gelen ultraviyole ışınları verem mikrobunu kısa sürede öldürür. Verem tüm dünyada halen ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Dünya nüfusunun üçte biri verem basili ile enfektedir (vücuduna basili almıştır). Verem basili ile enfekte olanların %10’unun yaşamlarının bir döneminde verem hastası olma ihtimali vardır. Dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon yeni hasta ortaya çıkmakta, 1,5 milyon insan veremden ölmektedir.
Tüberküloz Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Verem hastalığının genel belirtileri arasında; halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, gece terlemesi ve çocuklarda kilo alamama bulunmaktadır.
Akciğer tüberkülozunda; öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı ve nefes darlığı şikâyetleri görülebilmektedir.
Akciğer dışı organlardaki verem hastalığında genel belirtilerle birlikte tutulan organa göre belirtiler ortaya çıkmaktadır. Örneğin larinks (gırtlak) tutulumunda ses kısıklığı, böbrek tutulumunda idrar şikayetleri, barsak tutulumunda kronik ishal görülebilir.
Tüberküloz (Verem) Hastalığı Nasıl Bulaşır?
Hastaların aksırma, öksürme ve hapşırmaları sırasında etrafa saçtıkları verem mikroplarının sağlam kişiler tarafından solunması ile hastalık bulaşır. Verem mikrobu güneş görmeyen ve iyi havalanmayan yerlerde saatlerce havada kalabilir.
Hangi Durumlarda Verem Hastalığına Yakalanma Riski Artar?
Tedavi görmeyen verem hastası ile birlikte aynı evde yaşamak,
Kalabalık, havalanması iyi olmayan ev koşulları,
Yoksulluk, kötü beslenme,
HIV/AIDS hastalığı,
Şeker (diyabet) hastalığı,
Vücut direncini azaltan diğer hastalıklar (kronik böbrek yetmezliği, lösemi, lenfoma kanser vb),
Bağışıklığı baskılayan tedavi almak,
Düşük vücut ağırlığı (ideal vücut ağırlığından %10 daha az kilo)
Sigara içmek, ilaç ve alkol bağımlılığı, verem hastalığı riskini artırır.
Verem Hastalığı Hangi Organlarımızda Görülebilir?
Verem hastalığı % 65-70 oranında akciğerlerde, % 25-30 oranında diğer organlarda görülür. Akciğer dışı organ tutulumu; akciğer zarı, lenf bezleri, beyin zarı, kemik, böbrek, kalp zarı ve diğer birçok organ tutulumu şeklinde olabilir.
Tüberküloz (Verem) Hastalığının Tedavisi Nasıl Yapılır?
Dört veya beş ilaçla 6-9 ay süre ile tedavi verilmektedir. İlaçların düzenli kullanılması esastır. İlaçların bir gün bile aksatılmaması ve doktorun önerdiği sürede kullanılması gereklidir.
Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) Nedir?
Verem hastalığı hava yolu ile bulaşan bir hastalıktır. Hasta ile aynı havayı/ortamı belirli bir süre paylaşmak verem hastalığının bulaşmasına yol açmaktadır. Toplumda enfeksiyonun yayılmasını engellemek için mutlaka bulaştırıcı olguların tedavi edilmesi gereklidir.
DGT uygulamasının temel nedeni, hastaların genellikle tedaviye uyumsuz olmalarıdır. Verem hastalarının tedavileri en az 6-8 ay (ilaç direnci olan vakalarda bu süre uzayabilir) olmak üzere uzun bir zaman almaktadır. Tedavi sürecinin uzun olması ve tedaviye başladıktan sonra hastaların bir-iki hafta içerisinde iyileşme belirtileri göstermelerinden dolayı verem hastaları tedavilerini yarım bırakabilmektedirler. Böylece hastalarda nüks, çok ilaca dirençlilik, kronikleşme gibi istenmeyen sonuçlar görülebilmekte, tedavi süreci uzayabilmekte ve bu hastalar hem kendileri iyileşememektedir hem de toplum açısından bulaş kaynağı olmaktadır.
DGT uygulamaları ile tedavi başarısı ve kür oranları artarken hastalık insidansı düşmektedir. Ayrıca bununla birlikte nüks oranları, ilaç direnci oranları da düşmektedir. Etkili ve başarılı bir tedavi için, aktif olarak hastalara ilaç içirmek yani Doğrudan Gözetimli Tedavi-DGT gereklidir.